İnternet dünyasında sunucu sanal mı fiziksel mı nasıl anlaşılır? soru başlığını birçok kullanıcının araştırdığı görülüyor. Gün geçtikçe çok daha fazla veri merkezinin güvenliğini sağlamaya ilerlendikçe sanal sunucuların daha çok popüler hale geldiği görülüyor. Sanal sunucuların bu kadar çok ilgi gördüğü bir ortamda fiziksel sunucuların göz ardı edildiği anlamını taşımak oldukça yanlış bir durumdur.
Fiziksel sunucuların da kendi alanlarında birçok yararı ve kullanım alanlarının olduğu bilinmelidir. Sanal sunucular fiziksel bir sunucunun mevcut tüm özelliklerini taklit eden son derece önemli bir yapı olduğu biliniyor. Tam olarak bağımsız bir şekilde çalışan sanal sunucularda tüm işletim sistemlerini çalıştırmak ise harika bir özellik olarak görülüyor.
Ağdaki rollerine bağlı olduğu bilinen fiziksel sunucuların farklı türlere sahip olduğu bilinmelidir. Fiziksel bir sunucu da internet sitelerine bağımsız olarak erişmek için oldukça önem taşıyan bir yapı aracıdır. Fiziksel sunucuların gündeme girmesiyle birlikte birçok şirketin bu alanda sunucuları tercih ettiği biliniyor.
Fiziksel sunucu kullanarak manuel anlamda her özelliği kendi planına göre düzenlemek oldukça önemli bir özellik olarak biliniyor. Sanal sunuculara da manuel müdahale edildiği gibi fiziksel sunucuların bu alanda çok daha fazla imkan sağladığı görülüyor.
Fiziksel sunucu çeşitleri şu şekildedir;
Fiziksel sunucuların tüm özelliğini ele alan ve kendi alanında hiçbir hata vermeden kesintisiz bir şekilde hizmet sağlayan sanal sunucu kendi işletim sistemine sahip olan ve bellek depolama gibi birçok işlemi yönetebilen çok önemli bir sunucudur.
Kendi özel kaynaklarını kullanan sanal sunucular ile birçok web sitesine erişim sağlamak oldukça kolaydır. Yıllardır hizmet sağlayan sanal sunucular birçok şirketin ve kullanıcının önemli kaynaklarından bir tanesi olmayı başardığı biliniyor.
Öncelikle bir sanal sunucuyu kurabilmek için mutlaka fiziksel bir sunucunun üzerine hiper yöneticinin de eklenmesi gerektiği bilinmelidir. Kurulum sağlandıktan sonra hiper yönetici kendi sanal sunucusunu kolayca elde edebilir ve yönetebilir. Depolama alanı da dahil olmak üzere birçok alanda kolayca işlem yapabilme özgürlüğe sahip olunur.
Kullanım alanında her ikisinin de aynı yönergeye hizmet verdiği bilinmelidir. İhtiyaca göre kapasite ve birçok alt özelliklere göre iyi bir değerlendirme sonucunda fiziksel veya sanal sunucu kullanılması gerektiğine karar verilebilir. Bu doğrultuda hangi alt yapıya hizmet sağlayacağını ve gereksinimlerinin ne olduğunu iyi bilmek gerekiyor.
Genel olarak sanal sunucuların birçok hizmeti kolayca verebildiği bilinmelidir. Çok yüksek bir algoritmaya sahip olmayan şirketlerin sanal sunucuları da tercih ettiği görülüyor. Her ne kadar kullanım alanında yüksekliğe sahip olan firmanın her ikisini de özgürce tercih edebileceği önemli bir husustur.
Sanallaştırma özelliğinin ilk ortaya çıktığı tarihin 1960 yılına dayandığı biliniyor. 1960 yılından itibaren donanımın sanallaştırması adı altında birçok çalışmaya imza atılmış ve bu doğrultuda son derece kaliteli işler ortaya çıkarıldığı görülüyor.
Çıkan bu teknoloji sayesinde milyonlarca insanın kendi sunucusuna sahip olması ve birçok alanda kolayca işlem yapabilmesi bu sistemin ne kadar harika içerikleri beraberinde getirdiğini gösteriyor.
2000 yılında ise bu teknolojinin artık çok üst seviyede hizmet vermesiyle birlikte tüm dünyada tercih edilen bir sistem olduğunu ortaya kanıtladığı biliniyor. Bu gelişmeler ile birlikte hosting firmaları arasında müthiş bir rekabetin olduğu da görülüyor.
Turkey (Türkçe)
Worldwide (English)